BEBEKLERDE MİZAÇ VE DUYGULAR

BEBEKLERDE MİZAÇ VE DUYGULAR

Farklılıklar niçin erken görülür?
Mizaç, büyük ortanda genetik faktörlerden kaynaklandığı için genellikle küçük yaşta ortaya çıkar ve duygu durumu ve duygusal davranışlardaki nispeten sabit ve uzun süreli bireysel farklılıkları tanımlar. Araştırmacılar 2-3 aylık bebekleri olan anneler ile görüşerek ve takip eden yedi yıl boyunca aynı bebekleri izleyerek bebeklerin mizaçlarındaki farklılıkları inceledi.
Araştırmacılar bebekleri hareketlilik düzeyi, dikkat kapsamı, huysuzluk ve duygu durumu gibi dokuz mizaç bileşenine göre değerlendirdi.
Elde edilen bulgulara dayanarak bebekleri dört kategoriye ayırdılar.
1.Kolay bebekler, örnek bebeklerin %40’ını oluşturuyordu ve mutlu, neşeli, düzenli uyku ve yemek alışkanlıkları olan, yeni durumlara çabuk uyum sağlayan bebeklerdi.
2.Yavaş ısınan bebekler, örnek bebeklerin %15’ini oluşturuyordu ve daha çekingen, daha huysuz ve yeni durumlara yavaş ısınan bebeklerdi.
3.Zor bebekler, örnek bebeklerin %10’unu oluşturuyordu ve huysuz, yeni durumlarda ürkek davranan, hareketleri daha ateşli olan bebeklerdi. Yedi yıllık takip çalışmaları boyunca zor bebekler, kolay bebekler, kolay ve yavaş ısınan bebeklere göre daha fazla duygusal problem geliştirdi.
4.Tek kategoriye girmeyen bebekler, örnek bebeklerin %35’ini oluşturuyordu ve diğer üç kategoriden birine sınıflandırılamayan çeşitli özellikler sahipti.
Genetik etkiler: Bu ve benzeri araştırmalardan elde edilen bulgulara dayanarak araştırmacılar bebeklerin çok erken yaşta, genellikle ilk 2-3 ay içinde çok belirgin mizaçlar geliştirdiğini ve bu mizaçların öğrenilmiş deneyimlerden ziyade, büyük oranda genetik faktörlerden dolayı geliştiği sonucuna vardı.
Çevresel etkiler: ‘’Ürkek’’ veya ‘’korkusuz’’ olarak başlayan bebeklerin aşağı yukarı %30’u ergenlik ve yetişkinlik boyunca da aynı şekilde kalırken %70’inin mizacında küçük değişiklikler gözlemlendi.

  • Mizaçtaki değişimlerin sebeplerinden bir tanesi bebeğin ilk mizacı ile etkileşime girebilen ve mizacını değiştirebilen aile etkisi, ekonomik düzeyi, eğitim imkanları ve sosyal sınıf gibi çeşitli çevresel faktörlerdir.
  • Örneğin, araştırmacı Jerome Kagan ilk başta ürkek olan bir bebeğin ekonomik açıdan güvenli bir evde sürekli destek olan anne baba tarafından yetiştirildiğinde popüler ve becerikli bir yetişkin haline geldiğini söylüyor.
  • Buna karşılık ekonomik açıdan dezavantajlı bir evde, destekçi olmayan ve sürekli cezaya başvuran anne baba tarafından yetiştirilen ürkek bir bebeğin bir suçlu olarak gelişme ihtimali vardır.
  • Yani, bir bebeğin genetik olarak etkilenmiş mizacının ergenlik ve yetişkinlikte de devam edip etmeyeceği, büyük oranda çevresel faktörlerin etki ve etkileşimlerine bağlıdır.
  • Bir bebeğin mizacı, duygusal davranışların gelişimini etkilediği gibi anne baba ile bebek arasındaki bağı da etkiliyor.

Ürkek çocuklara nasıl yardım edilir?

Araştırmacılar ürkek çocukların anne babalarına, çok ilgili ve destekçi olmalarını ve ketlenmiş çocuklarına küçük gerginliklerde her zaman yardımcı olmalarını tavsiye ediyor.
Bu tür yardımlar sayesinde ketlenmiş çocuklar yabancı kişi durumlar karşısındaki geri çekilme dürtülerini kontrol etmeyi öğrenebiliyor.
Buna ek olarak, araştırmacılar anne babaların, çocuklarının aşırı korku ve çekingenliği karşısında fazla tedirgin, aşırı koruyucu veya kızgın olmaktan kaçınmaları durumunda ketlenmiş bir çocuğun yetişkinlikte daha az ürkek olma şansının artacağını söylüyor.

Duygusal gelişim nasıl desteklenmelidir?

Duygusal gelişimi desteklemek için; öncelikle çocukların bir duygu dağarcığına sahip olmaları sağlanmalıdır.
Bir sonraki adımda çocuklara duyguları ifade etme ve empati öğretilmelidir.
10 yaşın üzerindeki çocuklara ve gençlere, olumsuz veya işe yaramayan düşünce kalıplarını nasıl değiştirecekleri öğretilmelidir. Eğer çocuklar ve gençler olumlu düşünme becerilerini öğrenirlerse, duygularını da daha olumlu ifade etmeyi yönetmeyi ve kontrol etmeyi öğreneceklerdir.
Yetişkinlerin neyi nasıl söylediklerini, çocukların ve gençlerin benlik saygılarının gelişiminde büyük bir etkisi vardır.
Yetişkinlerin olumlu bir dil kullanması, hatta çocukları ve gençlerin en az beş olumlu davranışını art arda ifade ettikten sonra bir olumsuz davranışını söylemeleri onların olumlu düşünce, duygu ve davranışlar geliştirmesini sağlamaktadır.
Bir çocuğun kendi ile ilgili olumlu şeyler düşünmesi için ailesinin ve öğretmenlerinin ona önem verdiğini ve onunla ilgilendiklerini bilmesi gerekmektedir.
Çocukların ve gençlerin duygusal gelişimini desteklemenin en önemli yollarından biride onları dinlemektir.
Çocuklara iletişim, öfke kontrolü, kişiler arası problem çözme gibi yaşam becerilerinin kazandırılması gerekir.

Bir Cevap Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.